top of page

NEY

  • Timur Bedirli
  • 1. Juni 2016
  • 2 Min. Lesezeit

Dinle neyden, çok öyküler anlatır.

Ayrılıklardan şikayet dinletir.

Bir kamışlıktan getirdiler beni

Ağlatırım ben bu dertle herkesi.

Ben güzel bir göl kenarında, tatlı meltemlerle salınan, mutlu, yemyeşil bir kamıştım.

Bir gün geldi bir el ve beni kesti. Benim gibi başka kamışları da. Hepimizi güneş altına yatırdı. Kurudum, inceldim, zayıfladım, sarardım.

Tekrar geldi o el. Bir kısmımızı bir yana ve benimle birlikte birkaç tanemizi de başka bir yana ayırdı ve öbür gruba bakarak dedi ki;

-"Bunların çoğu ancak olta kamışı olarak işe yarar. Şu diğerlerini ise açalım".

Bizim grubu aldılar. Kurutmaya devam ettiler. Sonra O el, aldı beni ve kızdırdığı demir bir çubukla içime daldı. İçimdeki bütün boğumları yakarak açtı. İçim dağlandı. İçim çok acıdı.

Sonra nefesini içime üfledi. Ahh!! Benden çok etkili, güzel bir ses çıkardı.

Sonra o şiş tekrar kızgın, ateş gibi. Göğsüme altı adet, sırtıma bir adet delik deldi. Her delik sanki ciğerimi parçaladı... Ama her delikten sonra, yine içime nefesini üfledi. Bu nefesle ben serinledim ve her seferinde de ayrı bir ses çıktı yüreğimden. Başka başka perdelerden.

Artık yeni delikler için göğsüm dağlanırken sabrettim. O acıyla yeni bir perde kazanacak, yeni duygular tanıyıp, ifade edecektim. Ama çok acıyordu. Beni delen ele dedim ki;

-"Biliyorum, yeni bir perde kazandıracaksın, ama çok acıyor. Az acıt lütfünle, rahmet et Sahip."

-"Sabret. Direnme. Yoksa göğsün yarılırken çatlar ve sonra perdeler net olmaz, cızıldar" dedi bana. Sabrettim bende. Sahibin sözünü dinledim. Bu şiddetli acıya katandım.

Bitti. Şimdi artık ney oldum.

Benden çıkan seda, dinleyeni düşündürür, hüzünlendirir, ümitlendirir, anlatır, ağlatır. Ama ben biliyorum. Ben kuruyup, sararmadan başlamadı. İçim dümdüz o kızgın şişle boşalmadan nefes üflenmedi. Göğsüm şerha şerha delinmeden perdeler kazanılmazdı.

Bu acıları çekmeseydim, şimdi belki kırılmış ve bir kenara atılmış bir olta kamışı olacaktım.

Ne bu nefes bende olacaktı, ne de bu çıkan seda...

UKALALIK:

Ney,Türk müziğinin en gösterişsiz, basit, fakat en etkili sazlarından biridir. Bir kamıştan "açılır".

İçinin boğum araları ve delikleri kızgın şişle dağlanarak imal edilir.

Neyzen bu bomboş kamışın içine kendi nefes yolu boşluğunu devreye sokarak "Üfler".

Ney için üflemek tabiri kullanılır. Ney, "çalınmaz".

Tasavvufta ney, insanı ve gelişimini temsil eder.


 
 
 

Comentarios


Güncel Yazılar
Arşiv
Takip Et!
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square

© 2016 Bedirli.com

bottom of page