UKALACA
- Timur Bedirli
- 2. Juni 2016
- 1 Min. Lesezeit
Kainatımızda bir sürü kara delik var. Her biri hem maddeyi, hem enerjiyi, hem de zamanı emiyor. Bunları öyle sıkıştırıyor ki tasavvur dahi edilemez.
Belki böyle on sekiz bin kainat var. Bu kara delik, büyümeden emmeye devam ediyor. Belki de günün birinde bu kara delik, bu yeni kainat tomurcuğu, zamanı ve enerjiyi ve maddeyi sıkıştırmış, değiştirmiş, iri değil ama yoğun yüklü varlık, ismi konulmuş, zaman gelince aniden patlayarak açılan bir havai fişek gibi yayılır. Kendi mekanını, zamanını, maddesini ve enerjisini meydana getirerek.
Bir başka kainat oluşur,bir başka yaratılış içinde. Orada da yeni nesillerle, sorgulanan, sorgulanmayan, bilen ve bilmeyenlerle. Ve o da öncekiler gibi, kara delikler meydana getirir. İsmi konulmuş zamana kadar var olacak, sonra onunda gökleri, boşluğu dürülmüş kağıt tomarları gibi oluncaya kadar.
Oradakiler de hesaba çekilecek kadar.
Yaratılış her an devam ediyor...














Kommentare